DUYULAR ARASI İNZİVA - İLERİ SEVİYE FARKINDALIK KAMPI
Dünyayı & Evreni Daha Derinden Algılamaya Açılan Kapı!
Karanlık & Sessizlik & Oruç.
17 Nisan Perşembe - 20 Nisan Pazar / Saat: 19:00-18:00
Yer: Zenin Rumelihisarı
Eğitmen: Sachet Umut Kaya
Bilgi & Kayıt: 0542 359 07 00
BU İNZİVAYA İLERİ SEVİYE OLDUĞU İÇİN KATILIMCILAR ÖN BAŞVURUYLA KABUL EDİLMEKTEDİR.
ÖN BAŞVURU FORMU: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSc1pa8ZKNIZ-FOzoL_2DoubI1OtUoFi7Sux3yZlGvcEYTS6gQ/viewform
Her gün bir duyumuzu devre dışı bırakarak, duyusal algımızda açılan alanın desteğiyle, bedenimizde yükselen enerjiye ve dönüşüme tanıklık edeceğimiz muazzam bir yolculuk.
Hepimiz çevremizi anlamak ve etkileşimde bulunmak için duyu organlarımızı kullanırız. Gözlerimizle görür, kulaklarımızla duyar, burnumuzla kokuları algılarız. Tat alma duyusuyla lezzetleri deneyimler, dokunma duyusuyla çevremizi hissederiz. Bu beş duyu, dünyayı keşfetmemize, öğrenmemize ve yaşamın tadını çıkarmamıza olanak sağlar.
Yaşam enerjimiz duyusal algımız doğrultusuyla boyut kazanır ve somut olarak varlık gösterir. Duyularımızdan herhangi birisini devre dışı bıraktığımızda ise, bu enerji diğer duyulara daha yoğun bir şekilde akmaya başlar ve algıda derinleşme meydana gelir. Enerjinin gerçek dönüşümü de bu noktada ortaya çıkar.
Görme duyusu, belki de en belirgin ve yaygın olarak kullanılan duyu organımızdır. Renkleri, şekilleri, hareketleri ve uzaklıkları algılamamızı sağlar. Gözlerimiz, dünyanın güzelliklerini ve detaylarını keşfetmemize olanak tanır. Bulunduğumuz ve kapladığımız alanı algılayan tek organımız gözlerimiz değildir. Bedenimizde eklem bölgelerinde bulunan reseptörler sayesinde de uzayda kapladığımız alanı algılayabilir ve kendimizi ona göre konumlayabiliriz. Enerjimizin %80 i gözler aracılığıyla akar. Görme duyumuzu devre dışı bıraktığımızda ise, bu enerji içeride dönmeye başlar ve diğer duyuları daha yoğun bir şekilde uyarır. İç görümüz ve üçüncü göz merkezimiz de aktifleşir. Bu sayede bedenimizle ve kalbimizle daha derinden görmeye başlarız
İkinci olarak, işitme duyusu önemli bir role sahiptir. Kulaklarımız sayesinde çevremizdeki sesleri duyarız. Müzik, konuşma, doğanın sesleri ve daha fazlası, işitme duyusu aracılığıyla bize ulaşır. Bu duyu, iletişim kurmamızı ve dünyanın ritmine uyum sağlamamızı sağlar. Ses, çoğu öğretilerde maddeden manaya açılan kapı olarak nitelendirilir. Kendi sesimiz de kendi özümüzdeki manayı bulma yolunda bize rehberlik eden en güçlü araçlardan biridir. Bizler konuşarak anlaşır ve birbirimizle bağ kurarız. Bunun sebebi her konuştuğumuzda dilimizin üst damağımıza çarpması ve bu sayede timüs bezlerimizin uyarılmasıdır. Bu yolla konuşarak birbirimizi algılayıp bağ kurabiliriz. Kendi sesimizi duymayı bırakıp, kendimizi konuşmadan da ifade etmeye başladığımızda ise, iç sesimiz daha berrak bir şekilde duyulur hale gelir ve birbirimizle kurduğumuz bağ da daha özden öze bir iletişimle gerçekleşir.
Tat alma duyusu, yediğimiz yiyeceklerin tadını değerlendirmemize ve keyif almamıza yardımcı olur. Tat alma duyusu, farklı lezzetleri tanımlamamızı sağlayarak, yemek kültürünü zenginleştirir ve yaşamımıza renk katar. Hücresel bazda enerji ihtiyacımız temel olarak besin ve oksijenden karşılanmaktadır. Hücre bu iki temel yakıtın %25 ini besinlerden, %75’ini ise oksijenden karşılayarak enerji açığa çıkarır. Ayrıca beden bu besinleri sindirebilmek için de çok ciddi enerji harcar. Oruç birçok öğretide beden enerjisini dengelemek ve yükseltmek için kullanılan önemli bir pratiktir. Tat alma duyumuzu devre dışı bırakarak hem bedenimizin kendi doğal enerjisini ortaya koymasına yer açılır hem de muhteşem bir nefs gözlemiyle ihtiyaçlarımıza ve arzularımıza daha derinden bakma imkanı buluruz.
Duyularımız, dünyayı algılamamızı ve deneyimlememizi sağlayan önemli araçlardır. Bu duyuları daha derinden & doğru bir şekilde kullanarak, çevremizle, yaşamla ve evrenle daha derin bir bağlantı kurabilir ve yaşamın güzelliklerini daha fazla fark edebiliriz. Varoluşun desteğini daha derinden algıladığımızda yaşamda uyum kendiliğinden görünür hale gelir. Akış halinin aslında hep bizimle olduğunu belirgin olarak görürüz.
Sen de yaşamı ve evreni daha derinden algılamak & kendi sınırlarının ötesindeki seni keşfetmek istiyorsan, bu muazzam yolculuğa bekliyoruz!
Mekanımız
PROGRAM
17 Nisan Perşembe
Açılış çemberi ve oryantasyon.
Hayata karşı güçlü sorular ve cevaplar
Eski benliğe veda, yeni niyetler ve yaratımlar.
Üçüncü Göz Meditasyonu
18 Nisan Cuma
Sessizliğin İçindeki Coşkuya Yolculuk
Vipassana Meditasyonu
Odaklanma Pratikleri
Somatik Egzersizler
Gözlemleme Meditasyonları
Öden Öze İletişim
Derin Duyma ve Frekanslı Müziklerle Meditasyon
Kundalini Meditasyonu
Merdol’la Ses Şifası
Ateş Başı
Latihan Meditasyonu ve Bilinçli Rüya Görme
19 Nisan Cumartesi
Karanlığın ve Belirsizliğin İçinde Derin Merak ve Bilinmezliğin Heyecanını Bulmak
Osho Dinamik Meditasyonu
Gamma Frekansıyla Dansın İçinde Kendini Bulmak
Bilinmeyene Yolculuk Doğa Yürüyüşü
Sevgi Meditasyonu ve Kalp Atışlarını Derinden Hissetme
2 li Eşleşmelerle Enerji Alanlarını Algılama
3 lü Gruplarla Kanallık Pratiği
Ölüm Meditasyonu
Hiçlik Meditasyonu
Gözler Kapalı Kendi Yaratım Kartlarını Sezgisel Bulma
Satsang Atlantis Lemurya
Astral Yolculuk Denemeleri
20 Nisan Pazar
Oruç
Nefsi Gözlemleme
Ego Benlik
Gölge Yanlar
Hareket Terapi
Meditasyon Maratonu
Pranayama çalışmaları
Deniz Anası Meditasyonu
Kapanış Çemberi ve Hedefler
Odalarımız